eşyalarda son durum
hayatıma yeni bir ütü girdi. işkence sonlandı. elektrik süpürgesi de girdi. komple siyah. bunlar beni mutlu etti. çok iyi bir gömlek de girdi hayatıma. onu ütüleyip giyerek kutladım. altına chino. ciddi ilişkisi olan biri gibi giyinmiştim. yani giydirilmiş biri gibi. sonra bir kulaklığım vardı. bozuldu birkaç ay önce. onu hatırladım. ona cenaze tarzı bir şey düzenleyecektim. sorunlarından ve benim için anlamlı çözümlerinden bahsedecektim. bir dakika.
bulamadım notu. 2018'de bir kulaklığım vardı. lg g4'ün kulaklığı kırmızı kablolu. en iyi kulaklıktı. hâlen geçerli bu durum. yaklaşık bir yıl kullanmıştım. normalde o zamanki telefonum da kulaklıkları bozan bir telefondu. haftalık bozuluyordu. okulumun yakınındaki bütün telefoncuların regular müşterisi olmuştum. bir keresinde sabah aldım okul çıkışında bir daha gelince adam şaşırdı. şaşırır baktı. kavga ettim dedim. ama kavga etmemiştim. sürtüşmüştük biriyle. en fazla kulaklığım bozulacak kadar sürtüşmüştük.
sonra o hayatıma girince benim hayatım da bir düzene girdi. bozulunca sinirlenmedim. buldum şimdi.
"kulaklık anıtı.
metin özmetin (2018temmuz-2019ocak)
kırmızı lg kulaklık."
kırmızı lg kulaklık."
böyle bir not almışım. metin ismini vermişim. her seferinde tarihleri sik sik yazma alışkanlığım hâlâ devam etmekte. daha da eskiden 02511 olarak alırdım. çünkü bir sonraki binyıl'ı göreceğimi düşünmüyordum ve bıraktığım şeyler bir sonraki binyıl önemli olmayacaktı.
bozulunca sinirlenmedim, üzülmedim. şaşırdım. hayatımın kulaklık bozan temposuna bu kadar uzun süre ayak uydurabilmesine karşı şaşkın ve müteşekkirdim. bu yeni eski kulaklığı kaybedince de metin'i hatırladım. bu kulaklık da anılmalı dedim ama unuttum sonra.
bu kulaklığı bu kadar takmamın (:p) sebebi çok kötü bir günümde onarmamdı. o zaman kullandığım telefonun çok ilginç bir özelliği var multimedya tuşları durdur/çağrı aç tuşuna basmadığınız sürece tam ses vermiyor. yani duyulmuyor niye bilmiyorum. tuşun basılı olması lazım kullanabilmeniz için. o yüzden türlü yöntemler denedim/yanıldım. ilk fark ettiğimde devlet hastanesinin orada yerde ip buldum onu bağladım tuş basılı kalsın diye.
birçok çözüm edindim ancak hep bir yerde fire veriyorduk. bant ne kadar sıkarsam sıkayım sürekli gevşiyordu falan. küfrede küfrede tek elimle sıkarak devam ediyordum eve gidene kadar. derken çok kötü bir günümde bant gevşeyince dişimle bastırdım basılı kalsın diye. sinirli ve dikkatsizce sıktığım için parçaladım tuşu. sonra yerde bir taş gördüm ve denediğim gibi tak oturdu. çok zor bir şeydi. yani o küçük metal bir parça var ona tam denk gelip büken bir şey olması lazım, üstüne bir de sabit durması lazım. çok mutlu oldum. mutluluğumu biriyle paylaşmak istedim. ki hâlâ istiyorum.
bir vefa hissettim yani. bu yeni eşyalara sevinince bu arkadaşları hatırladım. dur lan. ihanet de ettim ben alaaddin'e. sınava girecektim. yanımda alaaddin de vardı. polise sordum olmaz dedi sen girebilirsin ancak alaaddin giremez. ben de çöpe attım alaaddin'i. çöpün altı delikmiş. yere düştü. yere çöp atmış oldum. sonra babam arkamdaymış. babama vermiştim alaaddin'i. hep son anda paçayı kurtarırdı huyuydu.
ütü tam istediğim gibi. rengi dışında. rengi çok kötü. sipariş verince dedim gelince ben bunu boyarım. gökyüzü gibi boyayacaktım akrilik boyayla. bulut falan. ancak yanlış ürün gönderdiler geri gönderdim bir daha üstüne bir hafta bekleyince hevesim kaçtı. rengi dışında iyi. kenarları köşeli. hata kabul etmeyen kendinizden eminseniz keskin çizgileriyle ödüllendiren bir ütü. şimdi isim vermek istemiyorum ona. biri akıl sağlığın yerinde mi diye sorduğunda, aklıma hâlâ kullanımda olan ütüme isim verdiğim gelsin istemiyorum.
.jpg)